Kansızlık Çarpıntı Yapar mı?

Kansızlık, kalpte çarpıntıya neden olabilir. Kansızlık, çeşitli sebeplerle ortaya çıkabilen bir durumdur. Beslenme bozuklukları, regl dönemleri, doğum, bazı hastalıklar ve diğer çeşitli nedenler kişilerin zaman zaman kansızlık yaşamasına yol açabilir. Kansızlık, erkeklere oranla kadınlarda daha sık görülmekle birlikte, günümüzde özellikle çok gelişmiş ülkelerde yaygın sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Birçok insan kansızlık problemi yaşamaktadır ve kansızlığın vücutta oluşturduğu belirtilerle mücadele etmektedir. Baş dönmesi, baş ağrısı, huzursuzluk, kalp çarpıntısı, güçsüzlük, bayılma, çabuk üşüme, çabuk yorulma gibi çeşitli belirtiler kansızlık yaşayan kişilerde sıkça görülür. Kansızlık, vücutta kan azalması anlamına gelmez; kandaki bazı değerlerin düşmesi anlamına gelir. Şimdi kansızlık kalpte neden çarpıntıya yol açar, bunu öğrenelim.

Kana rengini veren kırmızı kan hücreleri olan eritrositlerin, yani alyuvarların temel görevi vücuttaki gaz alışverişini sağlamaktır. Alyuvarlar, akciğerlerden oksijen alır ve bu oksijeni tüm hücrelere taşır. Vücutta yeterli oksijen bulunması, enerji üretimi için gereklidir. Kansızlık durumunda, eritrosit sayısı düşer ve dokulara iletilen oksijen miktarı azalır. Yetersiz oksijen alımı, vücutta gerekli enerjinin üretilmesini engeller. Bu durumda, hücrelerin fonksiyonları azalır ve kaslara yeterli oksijen iletilemediği için kansızlık belirtileri ortaya çıkar. Kalbin yeterince oksijen alamaması durumunda çarpıntı meydana gelir ve kalp hızlı atmaya başlar. Beyine yeterli kan gitmediği takdirde, konsantrasyon düşüklüğü gibi diğer kansızlık belirtileri ortaya çıkar.

Kansızlık, sadece demir eksikliği ile sınırlı kalmaz; B12 vitamini ve folik asit eksiklikleri de kansızlığa neden olabilir. B12 vitamini eksikliği, sinir sistemi bozukluklarına yol açabilirken, folik asit eksikliği özellikle gebelik döneminde büyük önem taşır. Kansızlık tedavi edilmediğinde, kalp yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle, kansızlık belirtileri gösteren kişilerin mutlaka bir sağlık profesyoneline başvurması ve gerekli testleri yaptırması önemlidir.